Tüketiciler/Kullanıcılar hakkında aklınızda bulundurmanız gereken bazı gerçekler bulunuyor. Aslında bunlar birşey tasarlarken de, iletişim kurarken de dikkat etmeniz gerekenlerden sadece birkaçı.
Kullanma kılavuzuna bakmazlar. Ne vakitleri vardır ne de istekleri.
Kullanma kılavuzu ürünün kutusuyla birlikte bir kenarda tozlanır. Bu sırada tüketici ürünle problemler yaşar, sorunun çözümü kılavuzda vardır ama oraya bakmak aklına gelmez. Bu yüzden kullanım sırasında kendini tüketiciye öğreten ürünler ortaya çıkarmaya çalışmalısınız.
Özellikleriniz hakkında fikir sahibi olmaları için üstüne basa basa söylemeniz gerekir.
Bir yazılım geliştirdiğinizi varsayalım. Bilgisayarla içli-dışlı olan arkadaşlarınız dahi, bırakın yardım dokümanlarına bakmayı, yazılımın "Ayarlar" bölümüne bile girip ne gibi seçenekleri olduğuna göz atmazlar. Hatta size "şu özellik olsaydı iyi olurdu" derler. Düşünün, siz ne zaman göz attınız ayarlar bölümüne?
Eğer insanlara anlatmazsanız, bir özellik sizin ürününüzde yıllardır olduğu halde bir rakip sonradan gelir, o özelliği koyar, insanlara sizden daha iyi anlatır, insanlar da o özelliği ilk kez rakibiniz buldu zanneder. Dokunmatik ekranlı ilk cep telefonu hangisi? Kimileri iPhone zannediyor, halbuki yıllardır pek çok telefon üretildi bu özelliğe sahip olan.
Dinlemezler, okumazlar. Sonra da yanlış anlarlar.
Bir şeyin iyice anlaşılması için kesin hatlarla, cümlenizde yoruma yer kalmayacak şekilde söylemeniz gerekir. Basit gibi görünse de herşeyi iyice açıklamanız gerekir.
ReklamPR'a gelen yorumların bazıları "Çok güzel reklam çekmişsiniz", bazıları da "Sattığınız üründe problem var" şeklinde. Biz ne reklam çekiyoruz, ne de birşey satıyoruz. Ancak insanların yorum bırakması için ürün adını görmeleri yetiyor. Hatta "Algıda Seçicilik" başlıklı bir yazının altına dondurma markası olan Algida hakkında onlarca yorum bırakabiliyorlar.
Bir şeyin görünmesi için onu gözlerinin içine sokmanız gerekir.
Web sitenizde "Site Hakkında" diye bir bölüm olsa da, insanlar "Yazacak uygun bir yer bulamadım/E-posta adresini bulamadım" diye oraya buraya yorum bırakıp iletişime geçmeye çalışırlar. "Site Hakkında" linkinin yanı sıra bir de "İletişim" linki koymanız gerekir. Benzer şekilde, web sitenizde "SATIN AL" düğmesi görülebilir bir yerde ve büyüklükte olmalıdır. Yoksa arar dururlar. "Sepete Ekle" düğmesi onlar için birşey ifade etmeyebilir.
Tek bir hatanız vazgeçmeleri için yeterlidir.
Garson bir kez ters baksın, bir yoğurdunuz "garip" çıksın, hemen işiniz biter. Ürününüzü tekrar almaları için alternatiflerinin kalmaması gerekir. İkinci şans vermezler, verirlerse gerçekten çok şanslısınız demektir! (Hele de şikayetini size bildiren bir müşteriniz olursa, asla terslemeyin. Size değer vermeyen bir tüketici şikayetini size değil arkadaşlarına bildirir.)
Duygusaldırlar
İnsanlar duyguları ile seçim yaparlar. Küçükken oyuncağı ile oynadıkları arabayı tercih eder, sevgililerinin kullandığı telefondan almak isterler. Mantık duygudan sonra gelir.
Sizce ne gibi acı gerçekler var tüketiciler hakkında? Yorum yazmaktan çekinmeyin!
Bu yazıyı Tusul.com'da oylamak için tıklayın!
Fotoğraf: woodleywonderworks
Creative Commons lisansı ile kullanılmaktadır.