Bu yazının başlığını "Cem Yılmaz sigara şirketlerinden kaç para aldı?" koymayı düşünüyordum ama fazla kışkırtıcı olur diye vazgeçtim. Yine de bu soru aklımı kurcalıyor.
AROG film olduğunun bilincinde olan filmlerden. Kameraya bakmalar, "dublör o dublör" demeler falan. Filmin başında Komutan Logar'ın kendi resminin basılı olduğu bir Türk Telekom reklamının önünden geçmesi de buna bir örnek. Filmde Türk Telekom dışında gözümüze sokulan birden fazla TTNet ve Avea reklamları var. Adidas reklamları da var. Yontma taş devrinde topun Adidas olmasını komik bulmaktan çok zorlama reklam olarak gördüm. Ama Adidas'la ilgili daha dolaylı ve daha komik bir sahne de vardı filmde.
Şimdi işin kötü yanına gelelim. Ne yazık ki AROG, filmi izlediğim salonun yüzde doksanını oluşturan gençleri olumsuz yönde etkileyecek gizli sigara reklamları barındırıyor. Daha doğrusu sigara içmeye teşvik var. Hasan Kaçan'ın canlandırdığı karakter, "yaprağı" yuvarlayıp iki dudağının arasına yerleştiriyor. Ağzında sigara gibi tutuyor. Keyfi yerinde. Ondan gören bir başka karakter de aynısını yapıyor. Cem Yılmaz'ın canlandırdığı Arif karakteri de bunun sigara olduğunu daha da belirginleştirmek istercesine çakmağını çıkartıp yaprağın ucunu yakıyor. Ama daha bitmedi. "Temsili sigara" yetmemiş olacak ki, başka bir sahnede gerçek bir sigara ve yine sigarayı yakmaya çalışan Arif'i görüyoruz.
"Espri amaçlı o, espri" demeyin. İki tane sigara esprisi olmasa AROG hiçbir şey kaybetmezdi.