Kimler gazete okumaz? Kimler gazeteye reklam vermez?






Bugün gazetede Basın Reklam Platformu'nun arka arkaya sayfalarda yayınlanan reklamları vardı. İlki "kimler gazete okumaz?" ve diğeri "kimler gazeteye reklam vermez?".

O zaman kimler gazete okumazmış?

"Kırmızı ışıkta geçmeyi marifet sananlar, “bu memleket adam olmaz” diye hayıflanıp cümlenin devamını getiremeyenler, cumhurbaşkanının adını sorduğunuzda “ay dur şimdi hatırlıycam” diyerek boş gözlerle gülümseyenler. Piyasa gündemini hesabındaki dolar ve euro kadar bilenler. Vapur iskeleye yanaşmadan atlamaya çalışanlar. Bütün gün kaldırım kenarında oturup, gelen geçene laf atan “sözde delikanlılar”. Tribündeki koltukları yerinden sökerek fanatikliğini gösterenler. Arabanın camını açıp yola tükürenler. Tükürdüğünü yalayanlar. Başkasının posta kutusundaki mektupları açanlar. Kaçak elektrik kullananlar. Turistlere çifte tarife uygulayanlar. Yürüyen merdivenlerin dur düğmesine basarak eğlenenler. Hayırsever geçinip otoparkta özürlü yerine parkedenler. Gecenin bir yarısı araba kornasıyla gürültü koparanlar. Park halindeki arabaların kapısını çizerek kahramanlık yaptığını sananlar. Arabasını kaldırıma park ederek aklıyla övünenler. “erkek dediğin döver!” diyerek böbürlenenler. Alkollü araba kullanarak şoförlüğünü ispatlayanlar. “maganda” yakıştırmasını iltifat sananlar. Asker uğurlarken arabanın camından yarı beline kadar sarkanlar. Ekmeğin fiyatını bilmediği halde, son moda çantaların fiyatını yakından takip edenler. Karşı komşusu apartmandan çıkarken tanımamazlıktan gelip kafasını çevirenler. Yüzüne gülüp arkadan konuşanlar. Lugatını eklediği yeni sözcükler küfürden ibaret olanlar. Başkasının emeğiyle takdir toplamaktan gocunmayanlar. Çok iyi yalan söylemeyi, kıvırmayı, atlatmayı meziyet sayanlar. Trafikte ambulansın arkasına takılanlar. Altında çalışanlara kötü davranmayı zenginlik göstergesi kabul edenler, gazete okumaz. Gazete okuyanlar, okuduklarını anladıkları gibi hayatı da anlar. İnsanları anlar. Gazete okuyucusu, gazete okumayandan farklıdır. Hayata farklı bir gözle bakar."

Peki kimler gazeteye reklam vermezmiş?

"En başta kendileri gazete okumayan reklam verenler. Gazetelerin ne kadar çok insana ulaştığını bilmeyenler. Gazete okuyucusunun seçici ve bilinçli bir kitle olduğunu göremeyenler. Görüp de işine gelmeyenler. Bir kişinin gazetesinin bile bir çok kişi tarafından okunduğunu bilmeyenler. Gazete okuyucusunun ne kadar dikkatli olduğuna dikkat etmeyenler. Reklama inanmayanlar. Reklam vermeyenler. Bir reklam ajansıyla çalışmayanlar. İyi bir reklam ajansıyla çalışmayanlar. Hedef kitlesinin kim olduğundan bihaber olanlar. “ürün kendi reklamını zaten yapıyor.” diye düşünenler. Gazete okuyucusunun iyi bir alt metin okuyucusu olduğunu fark edemeyenler. Hedef kitlesinin ilgi alanlarını bilmeyenler. Medya ajansı olmayan reklam verenler. Reklam kampanyalarının gücüne inanmayanlar. Markasını iyi tanımayanlar. Rakiplerini tanımayanlar. Rakipleriyle arasında fark yaratamayanlar. Marka olamamış “ geçici” markalar. Gazete ilanlarının tekrar tekrar okunduğunu bilmeyenler. Doğru zamanda doğru yerde olmanın çok şey değiştireceğini fark etmeyenler. Hedef kitlesiyle buluşamayacağı yerlere yatırın yapıp parasını boşa harcayanlar. Doğru bütçe planlaması yapamayanlar. Yapacağı yatırımın getirisini göremeyenler. Hedeflerini doğru belirleyemeyenler. Markasının itibarına önem vermeyenler. “ürünümüz yeterince satıyor.” diye düşünenler. Reklam kampanyalarının sonuçlarını doğru analiz edemeyenler. Medyayı efektif kullanmayanlar, gazeteye reklam vermez. Gazeteye reklam verenler, gazete okur, gazetenin gücüne inanır. Markasını iyi tanıdığı gibi, iyi tanıtmasını da bilir. Fark yaratan markaların reklam verenleri gazeteye reklam verir."